14 Ocak 2014 Salı

Ne Uzun Ne Kısa: "Pizza&Bira"

Selam.
"Ne Uzun Ne Kısa" serisinin en abuk bölümlerinden birini oluşturacak "Pizza&Bira" başlığı altında çoğunlukla herhangi bir sanatsal misyona sahip olmayan, mesaj kaygısı taşımayan, tutarlı bir hikayeye sahip olmayan, kısacası hiçbir halta benzemeyen ama tüm bunlara karşın bir şekilde yapıtla aynı frekansa girebilirseniz gayet keyif alabileceğiniz, biraz "ucube" işler olarak değerlendirdiğim filmlerin incelemeleri ile karşılaşacaksınız.

"B" filmlerinden yüksek prodüksiyonlu ama "olmamış" filmlere kadar, konu sınırlaması, uçarılık limiti, denyoluk hudutu kontrolü olmadan, arkadaşlarınızla ya da sevdiceğinizle pizzanızı ısırıp biranızı yudumlarken izleyebileceğiniz filmlerden sayfa sayfa bahsedilecek, en gudik projeler baş tacı edilecek. Neden böyle bir kategori mi var? Çünkü pizza ve biranın yanına "iyi anlamda çok ama çok kötü" bir filmden daha iyi bir meze bilmiyorum, bu yüzden.


Filmler tanıtılırken başlığın kendini daha rahat ifade edeceğini umuyor, devamını okumadan önce oynatma tuşuna basmanızı öneriyorum:

Tüm zamanlar favorilerim arasında da yer alan inanılmaz bir yapımla başlamak istedim, huzurlarınızda:


Yılların eskitemediği, kazanmasına kesin gözüyle bakılan 7 Oscar ödülünün de öncesinde protestocu kimliği yüzünden ödülü kabul etmeyeceğini açıklayan, bu açıklamalar sonrası törende yaşanması muhtemel bir skandalın önüne geçmek adına akademinin ödülün bir başkasına verilmesini önceden planladığından dolayı bu durumun varlığından ben ve kendisi dahil yalnızca 1 kişinin haberdar olduğu, gelmiş geçmiş en çılgın sinemacılardan biri, Tetsuro Takeuchi'nin 1999 yılında sinema dünyasına bomba gibi düşen filmi "Wild Zero", her tarağa bezler, havlular, perdeler asmış, akıllara ziyan bir yapım.

Dünyayı ele geçirmek isteyen UZAYLILAR, insanlığı yok etmek için ZOMBİ ORDULARI ile dünyaya saldırmaktadır. Gitar kurdu, bas kurdu ve davul kurdundan oluşan, dünyanın gelmiş en hızlı, en enerjik, en heyecanlı, en kıpır kıpır müziğini yapan grubu GUITAR WOLF ise gezegeni bu tehditten korumak için elinden geleni yapmaktadır. Olayların ortasında kalan, en büyük hayranları Ace'i kurtarmakla işe başlayan GUITAR WOLF'u ileride çok daha zorlu mücadeleler beklemektedir.

Kan kardeşliğinde yepyeni bir akım: Rakınrol kanı kardeşliği!
Ace ise GUITAR WOLF'un liderinden aldığı imdat düdüğünün (bu da şaka değil, gerçekten) verdiği güvenle, hoşlandığı kıza kendini ispat etmek için bir yandan zombilerle mücadelesini sürdürürken beklemediği bir sürprizle karşılaşınca hayatı ve aşkı sorgulamaya başlar; Ancak aradığı yanıt elbette her şeyi bilen, arif ve akil GUITAR WOLF'dadır. Zombiler tarafından kuşatılmış, yaşadığı şok ile olduğu yere yığılan Ace'in imdadına gitarın kurdu, kaplanı, yiğidi yetişir:

Mekana ışınlanıyor, bu lafı söyleyip geri gidiyor. Keşke dayım filan olsaydın Gitar Kurdu!
Grubun menajeri ile (sırf o peruğa 10 dakika güldüm herhalde) yaşadığı tatsızlıklar, Ace'in aşk hayatındaki çalkantılar ve uzaylılar ile mücadele derken hikaye insanı gerçekten sürükleyip götürüyor. 4. biradan sonra filan üzülmeye bile başlayabilirsiniz...O son dilim pizzayı yediğiniz için.

Biraz sonra o pena mavi ışıklar saçarak bir zombinin kafasına saplanacak.
Aklınıza gelebilecek ve gelmesinin imkanı olduğunu sanmadığım türlü saçmalıkla dolu, enfes bir film WILD ZERO. Çok zor tutuyorum kendimi mesela Guitar Wolf'un penalara üfleyip onları büyülü birer silaha dönüştürebildiğini söylememek için. Fakat izleyin, kendi gözlerinizle görün, yediğiniz içtiğinizden aldığınız kalorileri 98 dakikalık bu gülme seansında yakın istiyorum.

İşin daha da ilginci, filmde 1-2 şarkısına denk gelip "o_O" ifadesiyle kalakaldığımız GUITAR WOLF grubu bir kurmaca değil, gerçekten de böyle bir grup var. Tayland'da yapılan çekimler boyunca zil zurna sarhoş oldukları söylenen elemanların kapıştığı zombileri ise GERÇEKTEN Thai ordusuna mensup askerler ile onların aileleri canlandırmış. Gördüğünüz gibi garipliklerin ardı arkası kesilmiyor.

Yan karakterlerin pantolonlarını kim çalmış, ben de bilmiyorum.
Kafanızın tamamen durmasını istediğiniz bir gün kendinize ve bana bir iyilik yapın, pizza ve bira eşliğinde WILD ZERO izleyin. Yorumlarınızla buraları şenlendirin, bu inanılmaz sanat eserinin daha çok insana ulaşmasına yardımcı olun.

Böyle bir manyaklıktan sonra hangi filmden bahsetsem çok sönük kalacak, o yüzden burada bitiyorum. Bir sonraki "Pizza&Bira" filminde görüşene dek zaman zaman bir zombi istilasında kullanılacak en etkili silahın ne olabileceğini düşünmeyi unutmayın, mutlu günler.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder