19 Aralık 2016 Pazartesi

Don't Think Twice

Selam. 2. yarısına ancak yetişebildiğim için 2016 yılından hala izlemeyi çok isteyip fırsat bulamadığım filmler oluyor. "Don't Think Twice" da aslında Haziran'dan beri sağda solda gördüğüm, merak edip durduğum bir filmdi ama nihayet izledim ve gerçekten de ortamlarda övüldüğü kadar varmış.



Daha önceden kendisinin yazdığı "Your Sister's Sister" izleyip pek beğendiğim Mike Birbiglia bu defa işin her aşamasında yer almak istemiş olacak ki yazmış, yönetmiş ve oynamış. İlk kez 2012 yapımı "Sleepwalk With Me" ile yönetmenlik koltuğuna oturan Birbiglia alışkın olduğu ve iyi bildiği sularda kalmayı tercih ederek yine komedi ve stand-up üzerinden ilerlemiş çok da iyi etmiş.

Güzel ama kekremsi hislere ithafen: 



Doğaçlama komedi/tiyatro gösterileri düzenleyen bir grup arkadaş arasında yaşananlara odaklanan filmde yaratıcılık isteyen, ekip çalışmasına dayalı işlerle uğraşanların çok rahat empati kurabileceği bir dil söz konusu. Mike Birbiglia'nın hali hazırda bir stand-up komedyeni olması ve konuya hakimiyeti sayesinde Dont Think Twice'ın neredeyse belgesele kayacak düzeyde bir gerçekliğe sahip olduğunu da eklemek gerek.

New York'lu bu grubun arasındaki güzel kimya ve arkadaşlık, grubun içinden birinin diğerlerinin de hayalleri arasında olan "Weekend Live" televizyon programında yer alma şansı yakalamasıyla dağılmaya başlıyor ve kısa süre içerisinde tek tek kendi başarısızlıklarına odaklanan grup üyeleri hep beraber ortaya çıkardıkları şeyin önemini kavrayamayacak noktalara sürükleniyorlar. 


Bu basit özetin ve görünen hikayenin arkasında ise çok daha genel ve ciddi bir düşünce yer alıyor. İnsanın zor zamanında, kötü gününde destek olmak kolaydır fakat yakın çevrenizden biri başarılı olduğunda aynı şekilde destek olmak, takdir etmek o kadar da kolay olmayabilir. Bu düşünceden yola çıkan Birbiglia oldukça realist bir bakış açısıyla, hikayenin en sert anlarını, en sert sahneleri "sahnede" vererek müthiş bir denge tutturmuş. Kısaca Don't Think Twice'ın oldukça komik olduğu anlar var ancak kesinlikle mutlu bir film veya salt bir komedi filmi değil. 

Filmin bir başka özelliği de bazı diyalogların filmin doğasına uygun olarak doğaçlama bir şekilde ortaya çıkması. Yani aslında filmde sahneye çıktığı zaman doğaçlama yapan oyuncular aslında sahne dışında da doğaçlama yapıyorlar çoğunlukla. Böyle bir metodun işe yarayabilmesi için en iyi ihtimalle müthiş bir kimyaya ihtiyaç var ki filmin her yerde çok yüksek puanlar ve olumlu eleştiriler almasının ardında yatan şey biraz da ekibin arasındaki kimya. Bir de elbette New York'ta, Chicago'da yer alan Improv ekipler ve gösterilerle arasındaki benzerlikler var ancak biz bu benzerliği Ankara'da oturduğumuz yerden pek test edemiyoruz. Lan.:(

Amerikan bağımsızı denen hadise her sene birbirinden enfes işler ortaya koymaya devam ediyor. Başarının ilişkileri nasıl değiştirdiği, insan iletişiminde "Hayır ama, bak şimdi," gibi başlayan karşı ataklar yerine karşıdakinin söylediğine katkıda bulunacak cümleler kurabilmenin önemi ve çok daha fazlası üzerine enfes bir film yapmış Mike Birbiglia. Süper kahramanları, çok güzel adam ve kadınları ve üç boyutlu gözlüklerimizi zaman zaman bir kenara bırakıp gerçek sinemaya da göz atmak lazımı. Don't Think Twice da olabildiğince gerçek bir sinema eseri. Ayırt etmeksizin herkese naçizane tavsiye.

Mutlu günler!


P.S: Canım Gillian Jacobs, canım.

2 yorum:

  1. Teşekkürler. İyi bir yazı. Mutlaka izleyeceğim.

    YanıtlaSil